‘…Ve attığın zaman da sen atmadın ama Allah attı. Ve Allah, mü’minleri Kendisinden ahsen belâ ile imtihan eder. Muhakkak ki Allah, işitendir ve bilendir.’ Enfal suresi 17
Hak böyle buyuruyor..
‘Attığın zaman sen atmadın ama Allah attı..’
Hakikat bu.
İnsan iradesi hikaye..
Ya da tedbir..
Sadece teselli, sadece..
Takdir tedbiri bozuyor her daim..
Tedbir takdire tabi..
Ne ederseniz edin..
Ne kadar gayret sarfederseniz..
Değişmez gerçek: ‘Takdir tedbiri bozar’
Bu hakikatin halkça seslendirmesi. ‘Allah bes gayri heves’ tir..
Ya da ‘Allah var ne gam var..’
Cinsiyet, aile, ırk gibi temel etmenlerimiz ezelde takdir edilmiş olarak yaradılıyoruz.
Ne ailemizi, ne cinsiyetimizi, ne de ırkımızı tercih hakkımız yok..
Ol deniliyor ve oluyoruz..
Sonra bu hakikate rağmen, kul iradesinden bahsediyor, dünyayı değiştireceğimizi zannediyoruz..
Ya da öyle aşılanıyor..
Doğum ve ölümü belirleyeni, şartları hazırlayanı unutuveriyoruz.
‘insan isterse yapar’ diyoruz nefis lisanıyla..
Her şeyi ama her şeyi..
Hayatın pratiği de öyle değil, gerçek de..
Bir ol diyen var..
O kadar..
Başkası yok..
Yani: ‘Attığın zaman sen atmadın ama Allah attı..’
Her şey ondan ve her şey ona tabi..
Ve aslında her şey O..
Merhum Akif bu hakikati kesin çizgiyle ifade etmiş zaten..
Ama okuyana tabi ve ama anlayana..
‘Allaha dayan, saye sarıl, hikmete ram ol..’ diyor ya..
Bizden istenilen sadece meyil ve gayret..
Cennet ya da cehennem arasındaki tercihi ifade..
O kadar..
Ve ilahi yasa:
‘Attığın zaman sen atmadın ama Allah attı..’
Yani alın yazısı..
Yani kader..
‘Farkı yok mantarlaşmış bir kayadan derimin/alnımda çizgi çizgi imzası kaderimin’ diyor ya şair..
Özet bu.
Bize düşen sadece tercih..
Kader bize gideceğimiz yolu ve sapakları gösterir..
Ve biz o yolda adresi kendimiz ararız..
Ve kendi adresimizi kendimiz buluruz..
Cennet ya da cehennem..
Ya da..
Sevgili Mustafa Kutlu’nun dediği gibi:
‘Ya Tahammül..Ya Sefer’
‘Bir varmış, bir yokmuş’ arasına sıkışan hayatımızda, anamın ifadesiyle ‘üç günlük dünyada’,hala ben diyebilmek ne acı..
Etimiz, budumuz belli..
Şartlarımız..
Kimimiz Süleyman, kimimiz abdi aciz olarak rol almışız..
Senaryo bizim değil..Sadece figüranız o kadar..
Sadece..
Ne Süleyman’ın tahtı kalır akibette, ne acizin çilesi..
Ve aslında..
Ne sen var, ne ben..
Sadece hakikat O..
Ve imanımızı buluşturacağımız hedef:
‘Attığın zaman sen atmadın ama Allah attı..’
Seçime gidiyoruz ya..
Yadıma düştü bu fikir..
İster aday olun, ister seçmen..
Sandığı yapan biziz, önümüze koyan da..
Ne ki netice..
‘Attığın zaman sen atmadın ama Allah attı..’
Türkçesi Allah ne derse o olur..
O kadar..
Bize hayrı istemek düşer..
Sonra nefsimizi teskin..
Ve nefsimizi tedip..
Hedef onun, ok onun..
Ve iman edin..
‘Attığın zaman sen atmadın ama Allah attı..’
Amenna..