MENÜ
Erzurum 12°
Kanal Erzurum
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Erzurum, Ramazan ve Neyzen Tevfik…
Mahmut Akdağ
YAZARLAR
20 Haziran 2014 Cuma

Erzurum, Ramazan ve Neyzen Tevfik…

‘İyi bak kabına, olmasın delik,

Boşuna taşırsın ,gider gündelik.

Anında olmalı, ettiğin iyilik,

Alem duysun diye, inayet etme. ‘

 

Neyzen Tevfik, diğer adıyla Tevfik Kolay’ın dizeleri bunlar..

Milli iftiharımız, bize göre Sultanı Şuara Mehmet Akif Ersoy’un zaman zaman sükutu paylaştığı bir feylesof müzisyen..

Bir ağabeyimin tavsiyesiyle şiirlerini ve hayatını okuma fırsatını buldum..

Zamanın üstünde bir düşünce adamı..

Girişte aktardığım dizeleri okuyunca Erzurum’un şu son yıllardaki Ramazanları aklıma geldi.

Yoksullara bir koli yardım verip, ardından gazetelere beyanat verenleri..

İzinde birkaç yiyecek paketi bulunan gösteriş paketlerini uzatıp, o yoksulları fotoğraflarla afişe edenleri..

Sohbetlerinde kaç koli gıda dağıttığını anlatarak övünenleri hatırladım..

Yaklaşımları böyle olan, gösterişe odaklanan dernekleri..

Fakiri hakir gösterip, kendini veli nimet ilan eden densizleri..

Rızkın Allah’tan olduğunu, yardımlaşmanın islamın gereği bulunduğunu bilmeyen cahilleri..

Neyzen Tevfik’in dediği gibi ‘Alem duysun diye inayet’ edenleri aklıma getirdim..

Ramazan neşvemi kaybettim..

Bu da bir Erzurum hastalığıdır..

Yardımla övünme..

Fakirin darına yetişmeyle şişinme..

Güya imanımız var..

Güya ‘Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek’ buyuran Hazreti Peygamber sevgimiz var..

Güya…!

Evladına verdiği desteği anlatan ana babalar..

Anasına yardım etmesiyle övünen evlatlar..

Sonra da sekiz cennetten birinde yer beğenme yarışı..

Allah Allah…

Bu övünmeyi yapanların neredeyse tamamı mütedeyyin kesimden..

İbadetlerini düzenli yapan insanlar bunlar..

Halk tarifiyle dindar..

Akıl tarifiyle ‘Dinci’..

İçlerinde bir tane böyle binamaz, yine halk tabiriyle dini gollik yok..

Günde beş kez mihraba yüzünü dönen insanlar..

Yanlış anlaşılmasın..

Biz müteddiyin olup, yardımını kendi bile unutanları demiyoruz..

Yanlış anlamayın..

Biz yardım kolileriyle, yoksullarla fotoğraf verenleri söylüyoruz..

Bu işlerin haber olması bile çirkinlik..

Onların buna yorumu bile kandırmacalı..

‘Topluma örnek olsun diye duyuruyoruz’ diyorlar..

Bırakınız sol eli, kabirdekiler bile yardımlarını işitiyor..

Topluma örnek olması gereken kesimin içinde bazıları bu yanlışları her ramazan ısrarla sürdürüyor..

Eğer yardım Allah rızası içinse, insanlara duyurmaya ne gerek var?

Eğer yapılan halk rızası için ise, adı nasıl yardım, nasıl dayanışma olur?

Yoksulu birkaç kolinin altında ezerek, üste çıkma gayretinden başka bir şey değildir bu..

Emin olun içinde siyaset hesabı var, ticaret hesabı var..

Allah’ın bilmesi gerekeni, yaratığına duyurmanın fetvasını bilmeyiz, ama insanlık sözlüğünde bunun karşılığını yazmaya edebimiz müsaade etmez..

Müslümansanız, haliniz vaktiniz yerindeyse, inancınızın gereği olarak yardım edeceksiniz..

Buna mecbursunuz..

Zira…

Komşusu aç iken tok yatan Müslümanlık dairesine giremez..

Bu kadar açık, bu kadar net..

Haşa ve sümme haşa..Allah’ı mı kandıracağız..

Mademki yardımlaşmada esas Hak rızasıdır, Allah’ın emridir..

Bunun reklamını yapmak, bunlarla çıkıp fotoğraf vermenin adı ne olsa gerektir?

Sonra, onları aşağıya, sizi yukarıya çıkaran Rabbimin, bir gün sizi de ağıya çekmeyeceğinize garantiniz mi var?

Çağdaş deyimle Allah rızası için bir empati yapın..

O yoksulların yardım alırken içinde bulunduğu hale girin, yoksulun, dar gelirlinin yerine kendinizi koyun..

O hicabı, o iç burukluğunu, o utanmayı bir kere, ama bir kere hissedin ey reklamcı yardımcılar..

Sadece bir kere..

Sanır mısınız ki dünya hep böyledir..

Hayır

Dünya döne dönedir..

Kimsenin yoksul, başkasından yardım uman hale gelmesini istemeyiz..

Rabbim hiçbir kulunu yardım bekletici etmesin..

Rabbim herkese alnın teriyle, izzetiyle ekmek nasip etsin..

Ama dünya döne dönedir ki, gün gelir aşağıladıklarınızla yer değiştirirsiniz..

Rabbim dilememiş olsun..

Ama Erzurum’un böyle bir hastalığı var..

‘İyilik et at denize balık bilmezse halık bilir’..

Doğrusu budur..

İşi balıkla olanın vay haline ki vay..

Hani hep övünüyoruz Erzurum Ramazanlarıyla ancak.

Bu illete tutulduğumuzu da bilelim..

Bu çirkinliğimizi de hatırlayalım..

Ve kendimize gelelim..

Ve Erzurumluluk ruhuna dönelim..

***

Bütün bunları yazmamıza sebep olan Neyzen Tevfik’in şu şiirini de sizinle paylaşarak, Tüm İslam alemine hayırlı Ramazanlar dileyelim..

 Hicran destanını kendinden oku/Mecnun'dan duyup da rivayet etme/Aşkın Leyla'sını gördünse söyle./Söz temsili bulup hikayet etme.

 Yüz bin Leyla doğar alemde her gün/Senin aradığın zevk, sefa düğün/Tutacağın işi önceden düşün/Daha ilk adımda nedamet etme.

 Sevdanın oduna pek güvenilmez/Tutuşurşan eğer kolay sönülmez/Bu yolun hükmüdür geri dönülmez,/Canına kıymazsan seyahat etme.

 İyi bak kabına, olmasın delik/Boşuna taşırsın ,gider gündelik/Anında olmalı, ettiğin iyilik/Alem duysun diye, inayet etme.

 Kabe'den maksadın varmaktır yara/Kör gibi tapınma, kara duvara/Hızır'ı ararsan kendinde ara,/Bulamadım gibi rezalet etme.

 Muhabbet herkesin aklını çelmez/Gönül viranesi kolay düzelmez/Alemden çekinme bir zarar gelmez/ Sen kendi kendine hıyanet etme.

 Şen şatır gönlüne hicran dolmasın/Gençliğin gülşeni gamla solmasın/Neyzen gibi aklın yarda olmasın/ Özründen çok büyük kabahat etme”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Kanal Erzurum