Gerek ulusal gerekse dini bayramların ortak özelliği insanların birbirleri ile bir araya gelmeleri sevgi ile karşısındaki kişilere yaklaşmalarını öngören bir durum olsa gerek. Böyle bir sevginin en yakınınızda bulunanlara gösterilmesi halinde aşılamayacak engelin olmayacağı biliniyor. Konuya ilişkin olarak yapılacak açıklama ve değerlendirmelerin de aynı kararlılıkla açıklanması sonrasında kurulacak yapıyı hiç kimsenin yıkmasını bırakın zarar vermesi olanaksız ötesidir. Kıbrıs Türkleri olarak adada kalıcı olacağımızın bu yargıda düğümlendiğinin bilinmesi gerekiyor. Son dönemde uluslararası alanda yaşamakta olduğumuz sıkıntılı durumlara karşın hep birlikte aşacağımızı vurgulamak gerekiyor.
KKTC’nin kurulması sonrasında yaşadıklarımız bölge dengelerinin de etkilenmesi gerçeğini gizleyemiyor. Bu durumu fırsata çevirmek için ortalıklara çıkanlar adadaki gerçeği ters yüz ederek zemin kazanmak için yollara düştüler. Kısmen de uluslararası alanda bizlerin de eksik söylemlerimizi fırsata çevirerek zemin kazandıkları yadsınamaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Önümüzdeki dönemde eksikliklerimizden gerekli ders ve dersleri çıkararak çıkacağımız yolculukta başarılı olunacağından kuşku duymadığımızın bilinmesi gerekiyor. Son günlerde yaşamakta olduğumuz Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) bazı ülkeleri kısa süre önce gözlemci üye olarak TDT’na kabul ettikleri KKTC’ni adeta görmezden gelerek adanın güneyindeki yönetim sınırları içerisinde işgüderlik açmayı kabul ettiklerini açıkladılar. Bu noktaya neden geldikleri yabancı basın yayın kuruluşlarında yayınlanıyor. Benzer durumu İslâm İşbirliği Teşkilatı’na gözlemci üyelik döneminde de yaşadığımızı anımsamamız gerekiyor. Kazakistan – Özbekistan – Türkmenistan’ın AB ülkelerinin 12 milyar Euroluk yatırım yapmaları karşılığında aldıkları savları ortalıklarda dolaşıyor. Adı geçen ülkelerin payına 4’er milyar düşeceği basit matematik hesabı ile ortalıklara çıkıyor. Bir süre önce bir kültürel etkinlik nedeniyle Kazakistan’daki bazı yüksek öğretim kurumlarında geniş katılımlı toplantılarda konuşmalar yaparak Bir Demet Yaşam Kitabımdan yüksek öğretim kurumlarının kütüphanelerinde yararlanılması için hediye etmiştim. Kitaplarımın Kazak Türkçesine çevrilmesi çalışmalarının yapılıyor olması ileriye yönelik umutlarımızın diri tutulmasının yolunun açık olduğumuzun göstergesi olacaktır. Kazakistan’ın Türkistan bölgesinde Türk Kazak Üniversitesinde öğrenim gören öğrencilerin içten ilgileri alınan bu kararların etkisiz hale gelmesinin de yolunu açacaktır. Bu nedenle konuya ilişkin olarak geri adım atmadan mücadelemizi devamlı kılmamız gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…