“Benim kalbim temiz, Allah beni seviyor” gibi iddialı ifadeleri sık duyarız.
Allah’ın kimi sevdiğini bilmek mümkün değil de, kimi sevmediğini pkala bilebiliriz.
Nasıl mı?
Bir ayete dayanarak.
Araf suresi 31 . Ayet.
Mealen şöyle buyruluyor: “Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.”
Demek ki neymiş…
Allah israf edenleri sevmezmiş.
Bakınız etrafınıza, buna uygun davrananlara rahatlıkla Allahın sevmedikleri gözüyle bakabilirsiniz…
Bunu ne için söylüyoruz…
Kamu yönetiminde bulunup da saçıp savanlar için.
Başkalarına ait paranın çarçur edilmesini de içinde barındırdığı için bireysel müsriflikten çok daha beter.
***
Güzel olanı bir başka ilahi gerçeğin varlığı.
Seri-ül hisap hakikati…
Yani, yaptığınız her fiilin karşılığı anında kesiliyor.
Mevzuumuz Karadayı inşaatı ve mağdurlar ya…
Belediye’nin arsa parasını almayıp, çalışanların maaşlarını ödemek için Ziraat Bankasından kredi kullandıran eski Belediye Başkanı Ahmet Küçükleri ne tür ilahi bedeller bekliyor.
Öyle ya…
Kamu malını çarçur ediyorsunuz…
Bırakınız kamuyu kendi malınızı bile böyle kullanamazsınız.
Hesabı ağır çünkü…
Bir defa Allah’ın sevmedikleri sınıfına giriyorsunuz.
Ve tabii, musibetleri de üstünüze çekiyorsunuz…
Kötü bir hal…
***
Emeksiz bir biçimde siyaseten bir mevki kapanlar için işin gerçeğinden ve işleyiş hakikatlerinden bihaber olanlar “ne şanslı adammış” derler ya…
Oysa, geçen zaman o şans denilen şeyin ne berbat bir anın ürünü olduğunu gösterir de…
Ders almayız…
Aynı hal bir başkası için söz konusu olduğunda da, aynı teraneyi dillendiririz…
Ne şanslı adammış!
Bu hali en iyi tarif bu günlerde Ahmet Küçükler tarafından yapılır…
Ne dersiniz Sayın Küçükler, geçen 10 yıl için nasıl bir nitelemeniz var…
Görünen o ki, bu günler daha iyi olanları…
İfade vermeler, mahkemeler vs…
Kaldı ki, bu dünyevi olanı…
Bir de yerin altına kalan kısmı var ki…
Off ki offf!
Ne mutlu ders alana, hisse çıkarana.