MENÜ
Erzurum 14°
Kanal Erzurum
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Makam, mevki deliliği…
Baki Gezmiş
YAZARLAR
24 Nisan 2013 Çarşamba

Makam, mevki deliliği…

Oldum olası amir pozisyonu alanların hallerini şaşkınlıkla izlerim…
Özellikle devlet kurumlarında…
Abartılı bir öne çıkış…
Benlik dağını kat be kat artırış…
Hak etmişler için değil sözlerimiz…
Niteliksizler için daha ziyade…
Bizden önce bu tespiti milyar kere yapmışlar…
Ki…
“Bilgisizlerin geçtikleri mevkiye yaptığı fenalığı, yüzlerce aslan bir araya gelse yapamaz.”
demişler…
Buna ilişkin kaynaklarda yığınla kayıt var…
İlgi çekenlerden birisi şu: “Bir insan, iktidar sahibi olmadan kalbi, zekası ya da gücü hakkında
hüküm verilemez.”
Bir başkası ise…
“Bir insanı tanımak istiyorsanız, onu büyük bir mevkiye geçiriniz.”
Zannederim bunu test edenimiz çoktur…
Hep konuşur, anlatırız ya…
Bunun temel sebebi etekleyen yaklaşımdır…
Başkasının önünde iki büklüm olup, makam mevki talep edenler, bunu elde ettikten sonra kırılan onurlarını başkalarını kırıp dökerek tamir edeceklerini sanırlar…
Heyhat…
Ne büyük gaflettir…
***
Bu konuyla ilgili Efendimizin serlevha bir öğüdü var…
Buyuruyor ki…
“Amirlik isteme. İstemeden sana teklif edilirse, yardım görürsün. Eğer istemek suretiyle bir
mevkiye geçersen yardımsız, acziyet içinde kalırsın.”…
Bir ecnebi düşünür ise…
“Mevkilerini para ile satın alanlar, masraflarını geri alma yoluna düşerler.” diyor…
Ne kadar yerinde bir öngörüdür bu…
Onlarca örneği hepimizin önünde…
Oysa…
Konfüçyüs’ün tespitine kulak verilse, mesele bütünüyle hallolmaz mı?
Bakın ne güzel diyor…
“Yüksek bir mevkiye sahip olmadığından dolayı telaşlanma, o mevkiye layık olup
olamayacağından dolayı endişe et.”
Bu benzetmelerle ilgili en çok hoşumuza gideni, “Yüksek makamlar kayaların tepesine benzer. Kartallarla yılanlar, ancak oraya ulaşabilirler.” sözüdür…
Lafın tamamını söyleyelim biz…
Biri uçarak, diğeri sürünerek çıkar!
Buna da farklı yorumlar yapılmış…
Kimi sürünmeyi,  çok çalışmak olarak kimi de, el etek öpmek diye niteliyor…
Yorum serbest…
***
Yüksek mevkiler hizmet için elbet ulaşma gayretinde olunacak yerlerdir…
Ne ki, yetişmek, o makamın gerektirdiği olgunluğa ulaşmak şartıyla…
Yadsınamaz gerçeği herkes bilsin ki…
Zirveler dev aynalarına benzerler…
Küçük kusurlar dahi devasa görünür!
Bu hale tahammülfersa olanlar uzak dursunlar!
Söylemiş olalım…
 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Yılmaz
 24 Nisan 2013 Çarşamba 12:54
Tahammülfersa ve bu hal: Kim varki öyle olan, herkes makam peşinde mevki için her türlü hileyi yapıyor yalan talan dolan dalavere hep bunun için.
 
 24 Nisan 2013 Çarşamba 12:48
İnsanda en son yok olan duygu baş olma duygusudur. Allah böyle yaratmış.
 erzurumlu
 24 Nisan 2013 Çarşamba 12:39
Sayın Yazar,önemli olan makam ve mevkiye gelmek ve getirilmek değildir.Önemli olan işin ehline verilmesidir.Ama ne yazık ki zamanımızda iş ehline verilmemektedir.Makam ve mevkiler,liyakat,erdem,çalışkanlık, bilgi ve işin ehli olanlarına değil de torpillilere,hatırı olanlara,sırtı kalın olanlara,partizanlığa göre verilmektedir ki bu çok vahimdir.Halbuki Allah(CC),Nisa suresinin 58.ayetinde işin ehline verilmesini emretmiş,Peygamberimiz de "İş ehil omayana(layık olmayana)tevdi edildiği (verildiği)zaman kıyameti bekle" buyurmuşlardır.Bir işe diplomalı ve ünvanlı kimseler değil,o işi hakkıyla yapan kişiler getirilmelidir.Adam kayırmak ve adama göre iş vermek hiç uygun değildir.Her zaman işe göre adam seçilmelidir.Eğer bir eleman o işe layık ise o iş ona verilmeli,layık değilse layık olanı aranmalı, bulunmalı ve ona verilmelidir.Mesela Osmanlıda bir kişinin üstün hizmetleri görülürse o kişi paşa,hatta sadrazam bile olabilirdi.Bu sistem bu gün ABD de halen uygulanmaktadır. Hatta,Hz.Peygamberimiz(SAV)kendisinden bir valilik isteyen,kendisinin de çok beğendiği Ebu Zer Gıffari(RA)'ye bu görevi "işin ehli değildir" diye vermemiştir.Mekke fethedildiği zaman Kabe'nin anahtarını, o zaman müşrik olan Osman bin Talha'ya,işin ehli diye,yukarıdaki ayet doğrultusunda vermiştir.Şimdi bu değerler ve mefkureler ile mukayese yaptığımızda,işilerin kimlere nasıl verildiğini görmekteyiz.Eee, ayet ve hadisten uzak yapılan bu işlerin neticesinde de devletin böyle yüzükoyun sürünmesi herhalde gerekir.Maalesef ne bu mübarek ölçüleri alıyoruz ne de gelişmiş ülkelerin uyguladıkları,o işi yapabilecek en iyi elemana o işi veriyoruz.Ünvanlı olsun,torpilli olsun yeter.Çünkü bizde işin ehli değil,ünvanlı olması önemlidir.Bundan dolayı da 2013 bütçemiz 404 milyar TL,dış borcumuz 326 milyar dolar, özel sektör borcumuz 189 milyar dolar,iç borcumuz 368 milyar dolar,toplam 883 milyar dolar borcumuz olan bir ülkeyiz.Hane halkı borç yükümüz de 2012 sonu itibariyle,tüketici 187,kredi kartları 69 milyar TL,toplam 254 milyar TL borçluyuz.Halbuki Sevgili Peygamberimiz (SAV) borcu olanın cenaze namazını kılmazlardı.İşte ayet ve hadisten uzak olanların kıyameti kopmuştur.Allah (CC) akıl ve izan versin ve islah etsin.Âmin !..Selamlar.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Kanal Erzurum