İş Güvenliği Yasası yürürlüğe gireli 1 yıl oldu…
Ama, sanki planlı bir uygulama ile Erzurum’da tüccara öyle cezalar kesildi ki…
Adeta, “tası tarağı toplayın, gidin” der gibi…
Düşünsenize sadece bir iş yerine 40 bin tl ceza kesilmiş…
Eften püften sebeplerle…
Böyle onlarca yer var.
İsterseniz bir ceza gerekçesi not edeyim de, olayın vehametini fikredin…
Orta ölçekli bir işyeri…
50’nin üzerinde sigortalı çalışanı var…
Yasa daha yürürlüğe girmeden gereklerini yerine getirmenin gayretinde olmuş; hemen bütün şartları tamamlamış…
İşyerinin zemini parke döşeli…
Yapmadığı tek şey şu:
“Dikkat ıslak zemin kayabilirsiniz!” türünde bir tabelayı duvarlara asmamak…
Bu sebepten dolayı 20 bin liranın üstünde ceza kesilmiş…
Korkunç bir şey…
Bunların birçoğunu yakından biliyoruz ki…
Kazançlarının neredeyse tamamı çalışanlarına gidiyor…
Yani, onlarca insana ekmek verme adına bu kadar risk üstleniyorlar.
Karşılığı da yazık ki, bu türden yüksek meblağlı cezalar oluyor…
Oysa, yeni çıkmış bir yasanın daha ilk yılında bazı aksaklıkların olmasından doğal ne olabilir…
Küçük bir uyarı yapılsa, ardından da, uymayanlar için ceza kesilse daha adil olmaz mı?
Kaldı ki…
Yasa’nın kendi içinde barındırdığı yığınla gayri adil hüküm var…
***
Düşünsenize…
İdari para cezaları yeni İSG Yasası’nda 26 başlıkta toplanmış durumda.
Bu cezaların toplam tutarı yaklaşık olarak 270 bin Türk Lirası ediyor.
Maddi cezalarda asgari tutar olarak risk değerlendirmesi geliyor…
Tüm işyerleri için, bir kişi sigortalı çalışanı olsa dahi risk değerlendirmesini yapmayan firmalara, ilk olarak 3 bin beşyüz TL’lik para cezası verilecekken; işyerlerini değerlendirmenin yapılmadığı her ayrı ay için ise 4 bin 500 liralık ayrı cezalar bekliyor.
Korkunç bir durum…
Uygulamayı maddi cezalara dayatan yeni yasada ayrıca 50 ve üzerinde çalışanı olan işyerleri için istihdam edilmeyen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları nedeniyle de, işyerlerini 10 bin TL gibi cezalar kesiliyor!
Buyurun buradan yakın…
Bunun açık anlamı şudur: “Ben orta halli filan anlamam, paran çoksa ve bir kısmını da riske edebileceksen işyeri aç”
Başka izahı yok!
İşin bir de başka bir yönü var…
Erzurum zor bir şehir…
Her yönüyle…
Ticaret hacminin darlığını da bilmeyen yok!
Deyim yerindeyse herkes kendi yağıyla kavruluyor…
Bir de bu ve benzeri cezalara muhatap olunursa, ne yapacak bu tüccar, esnaf!
El insaf!
***
Bu arada bir başka şey daha dillendiriliyor orta yerde
Yarım ağız söyleyeyim…
Seçim üzeri kesilen bu cezaların faturası vatandaş tarafından kime nasıl kesilir?
Öyle ya…
Vatandaşın aklına gelen suallerden birisi de bu!
Sahi niye???
Bir ay sonra sandığa gidecek vatandaşa bu denli can yakan cezalar niye?
Allahın günlerini kurt kuş mu yedi?
Bu arada, siyasilerin olaya bakışı da çok garip!
İktidar partisinden ses çıkmıyor; bunu alışığız da…
Muhalefet ne yapıyor?
Yan gelip yatıyorlar; tek dertleri var!
Başkasının zevalinden ikbal aramak…
Çalışmak, çözüm teklif etmek, olanı biteni sorgulamak…
Akıllarına dahi gelmiyor!
Yazık…
Çok yazık!
***
Bir çift söz de vilayete olsun…
Vali Bey her türden meseleye ilgi gösteriyor…
Olabilir ki, bu yaşanandan haberleri yoktur!
Bir el atsalar da, olana bitene göz atsalar…
Ticaret Odasına, ESOBB’a bir şey söylemeye gerek bile duymuyoruz…
Zira, onların böyle bir dertleri yok!
Bu kurumlar, aidat almanın, ihtiyaç duyulursa evrak tanzim etmenin dışında fonksiyon icra etmiyorlar…
Acı; ama hakikat bu!