Dün yazdıklarımız bazı hemşerilerimizi kızdırmış.
"Hep caddeleri yazıyorsunuz, kenar muhitlerde yaşayanlar insan değil mi?" Diyor birisi...
Bir başkası daha somut hale getirip kızıyor bize...
" Hilalkent hep üvey evlat gibi... Kimsenin ilgilendiği yok! "Kenar muhit ya, ikamet edenler de dar gelirlidir. Öyleyse bırakın kendi hallerine" diyorlar... Bakın bundan bir ay önce bir yol çalışması yapıldı... Eştiler, döktüler. Ve o halde bırakıp gittiler. Önümüz kış, kar çamur, kimin umurunda... İlgilenileceğini sanmıyoruz da, siz hiç değilse bir not düşün!"
Aynen böyle diyor Mustafa Sucu isimli hemşerimiz.
Bize sitemi haksız olsa da, söyledikleri çok doğru...
Göz önünde olmayan kesimlere ilgi az.
Oysa insana hizmette ayrım en ilkel yaklaşımdır...
Kaldı ki, siyasi fayda açısından da bu tarzın izahı yok.
Siyasetçiler için oy deposu olan yerler asıl bu cenahlar...
"Bunlar bizden vazgeçmez" diyenler yanıldılar...
Erzurum'da yaygın olarak dillendirilen bir tekerlemeyi en çok buralarda söylerler...
Bir hatır, iki hatır, üçüncüde vur yatır!
***
Belediyeler vakit geçirmeden bu nevi hizmet bekleyen yerlere yönelsinler...
Nerede eşilmiş yol varsa derhal tespit edip kapatsınlar...
Bu arada gelen mesajlardan önemli bir kısmı da Palandöken'de yıkılan yolla ilgili...
"Daha kaç mevsim bekleyeceğiz" diyorlar.
Haksızlar mı?
Yolun göçmesinin üzerinden koca bir yıl geçti...
Trafiğin en yoğun olduğu yer de, bir şerit iptal edilmiş...
Ne zamana kadar?
Burası için özel bir yazı planlıyoruz...
Şimdilik bu kadarla yetinelim!
Ve bekleyip görelim ki, açılan yollar ne zaman kapanacak!
Bakalım...