MENÜ
Erzurum 15°
Kanal Erzurum
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bu asık suratlılardan kurtulmadıktan sonra…
Mahmut Akdağ
YAZARLAR
13 Mayıs 2013 Pazartesi

Bu asık suratlılardan kurtulmadıktan sonra…

Her fırsatta markalaşmanın önemine vurgu yapıyor ve Erzurum’un uluslararası ölçekte olmasa da, ülke çapında ciddi önemi haiz markalar çıkarması gerektiğini söylüyoruz…
Nasıl olur bu?
Elbette, çalışarak ve markanın ehemmiyetinin farkında olarak…
Yine yeri geldiğinde ifade ediyoruz ya…
Erzurum ve marka kavramları kullanıldığında ilk akla gelenler ne oluyor…
Hemen bir çırpıda “Oltu Taşı” diyoruz…
Sonra…
“Kadayıf Dolması”…
Daha…
Son yıllarda “Cağ Kebap”
Başka…

***
Kış Turizmini bu açıdan çok önemsedik…
Bu sahada Erzurum adı ulus ötesi anlam taşıyacak dedik…
Arzu edilen noktadan çok uzağız…
Sanki bir el arkadan arkaya bu hülyamızı sabote ediyor…
Komplo tarzı yaklaşımlara gerek yok!
Her taşın altından iç, dış düşman filan çıkarmaya da…
Biz yapıyoruz bütün bunları…
Bindiğimiz dalı kesiyoruz habire…
Dün Erzurum’un önemli ilçelerinden birisine giden bir ağabeyim anlattı…
Bu ilçemizde çaylarıyla meşhur bir kahvehane bulunuyor…
Misafiri olan bir şekilde buraya uğratmadan, buranın çayını tattırmadan göndermez…
Güzel nitelemesinden dolayı…
Bu ağabeyimiz de bir kaç arkadaşıyla gitmiş…
Anlatımına bakılırsa tam sükutu hayal yaşamış…
“Çayla aram pek yoktur, öyle çok kalitesinden filan anlamam; önüme konanı içerim… Dolayısıyla çayının kalitesini test etmedim; ancak, hizmet bakımından rahatlıkla söyleyebilirim ki, rezalet bir durum var…
Nezaket kavramı çalışanların semtine uğramamış…
Çay ocağı diye kullanılan yer ise pislikten geçilmiyor…
Düşünün ki, duvarlardaki mikrop sarkıtları eskilerin telis dedikleri çuval parçalarıyla örtülmüş… Tavanlar dersen bakanın midesi ağzına gelir… Hele bir de kerameti kendin menkul bir sehpası var ki… İnsan kıymıyor ki baksın(!) Oda ölçüsünde sehpa… Çayı getiren, müşterinin nerede oturduğuna bakmıyor, kolayına geldiği noktaya bardağı bırakıp çıkıyor…  İşine gelirse der gibi… Birkaç kişi gitmişiz ya… Servisi içimizden birisi mecburen üstleniyor…”

***
Sevimsizlik adına o kadar çok şey anlattı ki…
Bu ölçüyle yetinelim…
Ve ardından yaptığı yorumu dinleyelim…
“Erzurum’un marka heyecanı hizmetler sektörünün ayağa kalkmasıyla istenilen noktaya ulaşabilir; ancak bu anlayış şehrin her tarafına öyle sirayet etmiş ki, bunu terk etmedikten sonra bunu yakalamak mümkün değil…”
Önceliği Erzurum olan duyarlı bir büyüğümüzün aktarımları bunlar…
Yerden göğe kadar haklı; bize göre…
Erzurum’da ciddi olmanın, adam yerine konulacağını sanmanın biricik göstergesi “abus çehre” taşımaktır sanılır…
Bakın etrafınıza; ama bu gözle…
Karşılaştığınız her on kişiden sekizi böyledir!
Tebessümden uzak yığınla moso…
Caddede böyle; işyerlerinde de…
Hal bu olunca, sattığı çay’a, sunduğu yemeğe vs siniyor negatiflik…
Ardından gelen ise koca bir bereketsizlik…
Sonrası ise bütün bir İl’e yansıyan kudümsüzlük…
Acizane tespitimiz o ki…
Bunu aşmada ne marka konuşalım, ne gelişme kalkınma…
Öncelikli işimiz bu olsun…
Parolamız ise…
“Tebessüm deyip geçmeyin; en esaslı sadakadır” olsun!
Ne dersiniz?

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 
 13 Mayıs 2013 Pazartesi 14:06
Çok babacan olan esnaflar da var ama. Hiçbirşey siyah-beyaz değildir. Herşeyin gri olduğunu kabullenirseniz hayattan zevk alırsınız, yoksa ömür mutluluğu beklemekle geçer. Bi bakmışız ölüm gelmiş.
 sameh koç
 13 Mayıs 2013 Pazartesi 13:02
Bu bir ilçede değil erzurumun en merkezindeki bir yerde bile var. Hatta marketlere gidin kasiyerler bile aynı şekilde davranıyorlar. üstelik bunun bayanı erkeğide yoktur. hepsi aynı
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Kanal Erzurum