Okurlarımız MÜSİAD’ın İran’ın Tebriz kentiyle Erzurum arasında inşa etmeye çalıştığı ticari köprü için yazdıklarımızı hatırlayacaklardır…
Bu tür gayretleri her türlü takdirin üzerinde gördük; görüyoruz…
Zaten STK’lar için öncelikli vazife bu ve benzeri çalışmalardır…
Nitekim başlatılan bu girişimler kısa sürede meyvelerini verdi ve hem ticari anlamda hem de idari bakımdan önemli gelişmeler yaşandı…
Erzurum’dan Vilayet ve Belediye boyutlu ziyaretlere aynıyla karşılık verildi.
Gelecek dönem çok daha güzel görüntülere gebe…
Buna benzer bir ciddi yaklaşım da ERGİAD tarafından gerçekleştiriliyor…
Onlarınki de komşu bir ülke ile ilgili…
Irak’ın kuzey kısmıyla…
Konuya ilişkin bilgiyi ERGİAD Başkan Yardımcısı Şener Ardahanlı veriyor…
Diyor ki…
"Erzurum’daki işadamlarını orada yatırım yapmalarını istiyoruz. Amacımız, insanları tanımak, sosyo- kültürel yapıyı incelemek ve bölgedeki mevcut iş adamlarından ve yerel yetkililerden bilgi alarak ticaret köprüleri oluşturmak.”
Ne kadar güzel bir niyet ifadesi…
Devam ediyor Ardahanlı;
“Orada çok iş imkanı var, orayı Türk işadamlarına açmamız lazım. Erbil ve Süleymaniye şu anda ticari yatırım için hazır durumda. Oranın güvenilir olmadığını düşünenler var ama biz öyle olmadığını, güvenilir bir şehir olduğunu düşünüyoruz ve bunun için de oraya gidiyoruz. Erbil ve Süleymaniye giderek, yatırımcılara öncelik yapalım istiyoruz.”
***
Erbil, Süleymaniye, Kerkük kadim Türk kentleri…
Nüfuslarının büyük bölümü de Türklerden müteşekkil…
Görenlerin aktarımına bakılırsa, Van’a, Erzincan’a, Diyarbakır, Muş’a gitmekten farksızmış…
Ticari potansiyel ise tahminlerin çok üstünde deniyor…
Öyle ise…
Erzurum tüccarının bu güne kadar durduğu hata…
İstanbul’dan, Edirne’den ticari bağlantı kurulurken, Erzurum gibi yakın komşu ülke kentinden giden gelen olmuyor…
Ciddi bir noksanlık…
ERGİAD’ın bunu fark edip girişim başlatması çok önemli.
Aslında bu girişim ERGİAD üyeleriyle sınırlı kalmamalı…
Başta ETSO olmak üzere bütün sivil inisiyatif ortak edilmeli bu güzel düşünceye…
Çok daha kalabalık bir heyetle oralara gidilmeli ve Erzurum’dan oraya ne tür ticari aktiviteler gerçekleşir bunlara bakılmalı…
Bu noktada insanlarımızın şuur altında yatan bir korkuyu ele alalım…
Şener Bey’de diyor ya, güvenlik endişesi var diye…
Aslında gereksiz bir fobi…
Zira, Irak’ın en güvenli bölgesi bu kısım…
Gidip gelenler anlatıyorlar…
Erzurum’dan hiçbir farkı yok diye…
Elbet bu endişeyi taşıyanları kınıyor değiliz…
Zira, savaştan yeni çıkmış bir ülke için bu algı normal…
Ancak, işin gerçeği, ticari açıdan her şeyin süt liman bir vaziyette olduğu…
Öyle ise, katılımı artıralım…
***
Bir de STK’lar arasında örtülü de olsa bir rekabet olduğunu gözlemliyoruz…
Aslında rekabetten öte bir durum var…
Kıskançlık gibi bir şey…
“O yaptıysa ben yokum” anlayışı…
Hatta zaman zaman perdeleme girişimleri filan…
Buna niye gerek duyulur anlamak mümkün değil…
Herkes işin bir tarafından tutmalı oysa…
Ortaya sevimli bir netice gelirse, şucu bucu denmeden herkes istifade ediyor sonuçta…
Hülasa;
ERGİAD’ın gayretlerine müteşekkiriz…
Bütün kesimleri de, bu çabalara destek olmaya davet ediyoruz…