Ramazan’ın birkaç gününü İran’da geçirdik…
Farklı bir ülkede bu güzel iklimi karşılamak, değişik duygular yüklüyor insana…
Vatan kavramı; toprak mefhumu daha bir anlam kazanıyor…
Bunun yanında öğretici hoş tarafları da oluyor…
En mühimi…
Hakikat için doğru olanın bizatihi gözlem olduğu gerçeğini…
Somutlaştıralım…
Ramazan ayında Şii anlayışın oruç tutmadığına dair yaygın bir söylenti var ya…
Alakası olmadığını gördüm…
Tam tersi…
Oruç olmayana rastlamadım…
Herkes, Ramazan’ı hakkıyla idrak için gayret sarf ediyor…
Camiler hınca hınç dolu…
İftar vakti tıpkı Erzurum gibi…
Sokaklar bomboş…
Yani…
***
Bu tür söylentiler niye çıkarılır anlam vermek zor…
Bir yandan rahmetin birlik ve beraberlik anlayışında olduğunu söyleriz…
Öbür tarafta ise…
Ayrılık için olmadık işler yaparız…
Bu dedikodular da o kabilden şeyler…
Yanlış…
***
Allah, dünyanın dört bir yanındaki Müslüman kardeşlerimizin oruçlarını kabul etsin!
Efendimizin buyruğu ne kadar güzel ve öğreticidir oysa…
Bir vücudun azaları benzetmesi…
Buna kalben iman eden için…
Bir Müslüman’ı karalamayı bir yana bırakın, en küçük hüznü dahi acı verir…
Doğu Türkistan’dan gelen feryatlara kulak tıkayan…
Mısır Adeviye Meydanına sırtını dönen…
Kerkük’te yanan Türkmen gönüllere yüreği kabarmayan…
Şeklen Müslüman olsa da…
Ayeti kerimede ifadesini bulduğu gibi…
İman henüz gönüllerine inmişlerden değildir…
***
10 Günü aşkın ayrılık sonrası Erzurum’u daha bir farklı buldum…
Sanki değişik bir sessizlik var gibi…
Ramazan’ın etkisi değil…
Tam tersi…
Bu günlerde çok daha canlı olurdu Erzurum…
Şehrin sevilen bir simasını kayıp bu sükutta etkili olmuş mudur?
Şampiyon boksörümüz Mehmet Ali Uçar’ın ani vefatı…
Tanıyan herkes seviyordu…
Mütevazı, sevecen hoş bir insandı…
Kim bilir…
Şehre pozitif enerji yükleyen nice sima vardır ki…
Yaşarlarken farkında bile olmayız…
Kayıpları anlayana çok şey fark ettirir…
Sessizlik dediğim vasatta öyle bir hal olsa gerektir…
Şampiyonumuzu rahmetle anacağız…
Makamı cennet olsun…