MENÜ
Erzurum 13°
Kanal Erzurum
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Baro kınamış; ama...
Mahmut Akdağ
YAZARLAR
14 Haziran 2013 Cuma

Baro kınamış; ama...

Çağlayan Adliyesinde önceki gün yaşanan ve  sayıları 50 civarındaki Avukatın gözaltına alınmasını kınayan bir bildiri yayınlandı…

15 Baro bunu yapıyor…

Aralarında Erzurum’da var…

Diğerlerini okumadık; Erzurum Barosunca yayınlanan metni ise birkaç kez gözden geçirdik…

Meslektaşlarını koruyan kollayan bir açıklama elbet makul…

Özelliklede şu kısmı çok kayda değer…

“Gezi Parkı olaylarında çevreci duyarlılıkla davranılmamasına hoşgörü göstermiyoruz. Bu vesile ile kadrolu provokatif eylemleri kınıyoruz. Devletin polisine saldıran kamu ve özel şahısların mallarına zarar veren illegal örgütlerle eylemcilerin ayrıştırılması gerekir…”

Toplumun hemen her kesimi çevreci yaklaşıyor olaya…

Hükümetin açıklamaları da o yönde…

Ama…

Orta yerde başka bir sorun var…

Yukarıya aldığımız bildiride ifadesini bulan “Kadrolu Provakatörler”

Çok tuttum bu kavramı…

Aynan böyle…

Bunların işi gücü buldukları en küçük fırsatı bile değerlendirip, toplumu gerecek eylemlere girişmek…

Yapılan da budur zaten!

 

***
Gelelim bildiride geçen şu kısma…

“Avukatların görev yerleri, kutsal alanları olan adliyeden, çevik kuvvet tarafından zorla itilip kakılarak gözaltına alınması hukuka, evrensel kurallara avukatlık onuruna aykırıdır.”

Dedik ya, meslektaşlık dayanışmasına uygun bir ifade…

Ancak, demokratik teamüllerle ne derece örtüşüyor orası tartışmalı…

Bize göre, öncelikle şu tespit yapılmalıydı…

Adliyeler Avukatların ekmek kapıları, kutsal mekanları dolayısıyla buralarda siyasi provokasyon girişiminde bulunmak Avukatlık mesleğine hakaret anlamı taşır!

Sonra da ilave edilmeliydi…

Hukukun üstünlüğü kavramında, sandıkta alt edemediklerinizi ucuz sokak oyunlarıyla bertaraf etme gibi düşük yaklaşımlara yer yoktur!

Buna toplumun diğer kesimlerine oranla Avukatlar çok daha titizlikle riayet etmeliler…

 

***
Tanıyanlar siyasete mesafemizi bilirler…

Dolayısıyla altında bir başka yaklaşım aramadan herkes elini vicdanına koyup öyle davransın…

17 gündür bütün bir ülkeyi meşgul eden bir provokatif eylemler dizisiyle karşı karşıyayız…

Bunun ekonomik maliyeti bir tarafa; bir de, toplumu geren, kardeşlik iklimine tuz biber eken tarafı var!

Geçtiğimiz hafta “bunu referanduma götürelim” diyen ana muhalefet partisi Genel Başkanı, teklif hükümet tarafından da kabul edilince vazgeçti…

O halde çözüm teklif edin…

Utanıyorlar onu söylemeye…

Aslında Tüp geçit dursun…

Üçüncü köprü yapılmasın…

Taksimi yayalandırma çalışmaları da bitirilsin diyen kadrolu provokatörlerin dediklerini diyecekler de…

Yazarken bile insan utanıyor, sıkılıyor…

Şunu not düşelim ki…

Herkesimden insanla sabahtan akşama yüz yüzeyiz…

Bu mesele hakkındaki görüşleri de alıyoruz…

Abartmadan söyleyeyim ki…

Bu ısrar, sıkı Tayyip Erdoğan ve AK Parti muhaliflerini dahi yumuşattı…

Hele, AB’nin ABD’nin dışarıdan yaptıkları müdahaleleri görenler…

Ki içlerinde ulusalcı ve milliyetçi kesimden çokça olmak üzere “madem öyle biz de Tayyipçiyiz” demeye başladılar…

Söylemiş olalım!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Osman Turcan
 14 Haziran 2013 Cuma 11:15
Avukata herşey mübah mı? O zaman Doktor'da hastanede her türlü eylemi yapsın polis birşey demesin. Bir başkası başka bir meslek mekanında ohh ne güzel. Baro'lar halt etmişler. Bence gezi parkındaki çocuklar değil asıl suçlu bu tür provakasyonları yapanlardır.
 Taha Tuğlular
 14 Haziran 2013 Cuma 11:10
Muhterem Mahmut Bey Kardeşim,bu vesile ile halen aktüelisini koruyan bu Gezi Parkı ile ilgili olarak şunları belirteyim ki ; birileri halen anlayamadı veya anladılar da mahsustan e….leniyorlar.Bu mesele bir park ve ağaç kesilme meselesi değildir.Eğer öyle olsaydı bu ağaç ve dostları, CHP’nin elinde olan Aydın,Eskişehir ve Antalya’da on binlerce dönüm ağaçlık alan kesildi ve ranta çevrildi. Bunlar neredeydi o zaman ? Ama CHP yapanda bir şey yok. AK Parti yapınca kıyametleri kopar ve adına da çevrecilik de hee hainler ? Bu olay Sayın Başbakanımızı yıpratma ve düşürme meselesidir.Bu bir kampanyaya dönüştürülmek istenmektedir.Bunun baş faali dış güçler ve onların yurt içerisindeki uzantıları olan hainlerdir. Ama bunlar halen bindikleri dalı kesmektedirler ve bunun farkında değiller.Bu olay bir istihbarat oyunudur ve işlerine gelen sözde masum gençleri ve insanları bulup kullandılar.Bu oyunlar, 27 Mayıs’ta, 12 Mart’ta, 1 Mayıs 1977’de, 12 Eylül’de,28 Şubat’ta da aynen oynanmadı mı? Rahmetli Menderes’e ve Özal’a da “Diktatör” demediler mi? Ama sonra görüldü ki böyle bir şey yokmuş Şimdi bu yaftayı Sayın Başbakanımıza vuruyorlar. Neden ? Çünkü ; Kanal İstanbul bitince bu ülke yılda 5 milyar dolar, 3. Havaalanı bitince- ki bu havaalanı yılda, 60 milyon yolcu taşıyarak özellikle Alman havayollarına büyük darbe vuracak onun kozunu elinden alacak-bu ülkeye yılda 15 milyar dolar getiri sağlayacak,3. Köprü bitince trafik rahatlayacak, büyük katkı sağlayacak. Ovit Tüneli ile Karadeniz, Doğu ve Güneydoğuya bağlanacak. Bolu tüneli bitti, Karadeniz sahil yolu bitti,bugüne kadar 6 bin km olan bölünmüş yollar,muhteşem bir şekilde 16 bin km’ye çıktı, sağlık,eğitim,ulaşım ve her sahada akıl almaz büyük gelişmeler oldu,2002’den önce alınan 100 lira verginin 45 lirası, hain faiz lobisine gidiyordu, bunlar kesildi,%45 olan faizler, % 4.2’ye düştü,terör bitti,bundan nemalanan uyuşturucu mafyası darbe yedi, terör bitti, bundan nemalanan silah tüccarları büyük kayıplara uğradılar,artık büyük Türkiye Cumhuriyeti, büyük olmaya başladı. AB’de krizler sürerken Türkiye gelişmektedir. Bize hayran olduklarını kendileri itiraf etmektedirler.Avrupa’da 30 ülkeyi kapsayan raporda, Türkiye oto yol yapma ve yenilemede 118.352 yenilemesiyle 6. sıraya, İngiltere ise 115.994 ile 7. sıraya oturdu.İngiliz bakan “Türkiye’nin bile gerisinde kaldık” diyerek çok kıskandı. Merkez Bankasında 25 milyar dolar varken şu anda,131 milyar dolar var. IMF’nin borcu ve emirleri bitti,IMF’ye borç verilmektedir.İhracat 34 milyar dolar iken, 156 milyar dolar oldu (2012 itibariyle). Statüko, vesayet, dayatma, emir vermeler sona erdi.Kriz beklediler olmadı. Terör ile ülke bölünsün dediler bölünmedi.Artık 5 aydır şehit cenazeleri gelmiyor.Bundan rant devşiremiyorlar.Daha neler neler… Tabii ki Sayın Başbakanımıza da “ Diktatör” diyecekler. Çünkü bu eşek arılarının kovanına çomak soktu,bu aziz ve yüce Türk Milletini söğüşleyenlerin önünü kesti, tüm kazançları, aziz Milletinin faydasına sundu.Türkiye gelişti,dünya devleti oldu.Tabii ki bu onların işine gelmedi.Bu Gezi projesini anlamayanlar veya işine öyle gelenler, iyi biliniz ki ! Bu proje, yurt dışı hainlerin ve onların yurt içindeki zavallı, maşa olan uzantılarının, bir coşku etrafında mobilize edilip sokağa çıkarılmasıdır,gençlerin masumiyeti demek-kesinlikle masumiyet değildir- çok güçtür,bunlar kullanılarak bir “BİR DARBENİN ÖN PROVASI” yapılmıştır.Bu mesele bir park meselesi değildir, hâlâ anlamadınız mı? Oyun gayet açıktır. Dayan Gezi Parkı denilmiyor mu? Bu bir isyan ve Ergenekon ayaklanmasıdır.Ergenekon Gladyatörleri olan siyasi bir kadronun işidir.Bu olayları 2002’den önce askerlere, medyaya, yargıya,İstanbul sermayesine, rektörlere yaptırıyolardı, şimdi bu yollar kapanınca sözde masum gençleri sokağa döküyorlar.Bu bir oyun ve tezgahtır.Ey tuzu kuru olan hainler! Bu olaylarda bu ülkenin kaybı 67 milyar TL’dir.Günah değil mi? Borsa 10 puan düştü,günah değil mi? Faizler % 4.2’den, 2.1’e çekilecekti, %7’lere çıktı. Günah değil mi? Dolar, 8-9 dolar arttı. Sadece Ankara’da, tanesi 700 bin lira olan otobüslerden 24 tane yakıldı, diğer şehirlerde de aynı şeyler yapıldı. Vatandaşın arabaları yakıldı,iş yerleri talan edildi.Peki günah değil mi? Sevgili Peygamberimiz (SAV) ” Vatan sevgisi imandandır” buyurarak bunları yapanların vatanı sevmeyen, devlet ve Millet malına zarar veren hainler olduğu açık seçik ortadır. Bu yapılanlar, Sayın Başbakanımızın ve AK Parti’nin durdurulması ve dizginlenmesi projesidir.Türkiye’yi, Batı’nın, Truva Atı yapıp yollarına devam etmek istediler ama olmadı,olmadığı için de bu proje devreye sokulmuştur.Bunu herkesin çok iyi anlaması gerekir.Sayın Başbakanımızı tasfiye planı yapılıyor.Bunlar Bürütüs’ün varisleridir.Bu olay park,çevre, Erdoğan’ın üslubu değildir.Sayın Başbakanımıza karşı top yekün bir savaştır.Yerli işbirlikçilerin ve uluslararası sistemin bir oprerasyonudur. Reyhanlının devamı, bir Ergenekon operasyonudur.Buna hâlâ park meselesi diyenler artık anlayınız ve uyanınız.Bu senaryolar bu ülkede daha önce de oynandı.Akıllı olalım, aklımızı başımıza alalım.Selamlar.
 çanakkale
 14 Haziran 2013 Cuma 08:24
Hakk'ın korunmasında önemli bir meslek olan avukatlık, maalesef haksızlıkların korunması adına görev yapar hale getirlidi. Siyasette kendi gayretleriyle bir şey yapamayanlar bu ulvi mesleği iğrenç ideolojilerine alet etmek suretiyle ortaya çıkıyorlar. Tesbitlerinizın eksiği var, fazlası yok.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Kanal Erzurum