“Bölücülük nedir; tarifini yapar mısınız” diye sorulsa vereceğiniz cevap ne olurdu?
Sizi bilmem de, bendeniz “asgari farklılık peşinde koşmak” derdim…
Öyle ya…
Bütünleştiren, birleştiren sırlı kavram “asgari müşterek” değil mi?
Aksi ise…
Ayrıştıran, bölen, parçalayan…
Bu tarif çerçevesinde olaya yaklaştığınızda kendi pozisyonunuzu nasıl sorgularsınız?
Daha açık sorayım!
Siz de esaslı bir bölücü olabilir misiniz?
Yine sizi bilmem de…
Kendimden bahsedeyim…
Evet… Evet…
Yabana atılmayacak ölçüde bir bölücülük barındırıyor zihin haritam…
Nasıl mı?
Anlatayım…
Bana bakıp siz de kendinizi test edin bakalım ki sizde bölücü müsünüz?
***
Tanıştığım insana ilk sualimle başlar bölücülük maceram…
“Nerelisin?”
Sonra…
“Neresinden?” sorusu takip eder…
Ardından…
“Ya öyle mi, kimlerdensin?” diye devam ederim!
Dahası…
“Şunu şunu tanır mısın?” diye sorarım…
Tanırım derse…
Başlarım onlarla ilgili ayrıntı içeren ve içinde ayrıştırıcı tohumlar bulunan sorular sıralamaya…
Vs. vs…
İyi düşünen herkes için bu yaklaşımın tam da bölücülük tohumu saçmak olduğu aşikardır…
Bunu yapa yapa bu hale geldik!
Bakın “Erzurumluluk” paydası yetmiyor hiçbirimize…
Kimimiz, Tortumluluğu kimimiz Tekmanlı olmayı kimimiz de Ova’dan olmayı esas alıyoruz ilişkilerimizde…
Oysa…
Erzurumlu olmak çok daha kuşatan, kapsayan, sarıp sarmalayan bir kimlik değil mi?
Aynı şeyi Ülke ölçeğinde düşünün lütfen…
Türk olmak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak yeter bir lezzet değil mi?
Ankaralı, İstanbullu, Edirneli, Erzincanlı, Bitlisli vs vs…
Bunu yaparken bir de tad veren “toprağım” ifadesini kullanıyoruz ki…
Bölücülüğün berrak resmi budur işte…
***
Çözüm sürecinden bahsediliyor bu günlerde…
"Artık kardeş kanı akıtılmasın" diyor herkes…
Bunu istemeyenin aklı başında değildir zaten…
Ancak…
Asıl önemli olan bölücülük illetinden bu milleti kurtarmak olmalıdır…
Buna bir yol bulunması şart…
Kimileri anayasa değişikliğini çare görüyorlar…
Bize göre kesinlikle değil…
Daha aklı başında ve eğitime dayalı yöntemler geliştirilmeli…
Milletin zihninde yer etmiş bütün ayrılıkçı tohumları söküp atacak şekilde bir resetleme yapılmalı…
Bizim yukarıda izahına çalıştığımız bölücülüğe bir örnek…
Buradan başlanabilir mesela…
Sonra…
Daha ayrıntıya inilmeli…
Mesleki ayrışmalar yerine eskilerin ifadesiyle mesleki tesanüt duygusu aşılanmalı…
İller arası, ilçeler arası misafir uygulamaları başlatılmalı…
Kardeş şehirler…
Kardeş aileler vs…
Çare arıyoruz diyenler samimi iseler buradan başlasınlar…
Aksi, beyhude gayretlerdir…
Uygulamanın içinden birisi olarak söylüyorum…
Esaslı bir bölücü kisvesiyle…
Şükür karar verdim…
Artık bölücülüğü bırakıyorum…
Bundan böyle kimseye “nerelisin” suali benden duyulmayacak…
Hazır üç ayalara girmişken…
Benim nefis terbiye metodum bu dönem böyle olacak…
Var mısınız bana eşlik etmeye?…
Vatanseverlik denen olgu budur bence…
Buyurun!