MENÜ
Erzurum 14°
Kanal Erzurum
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Erzurum’da bir kitap skandalı ya da vefasızlık..
Mahmut Akdağ
YAZARLAR
11 Kasım 2014 Salı

Erzurum’da bir kitap skandalı ya da vefasızlık..

Olay Erzurum’da geçiyor..
AK Parti’nin kalesi diye ünlenen bir şehirde..
Erzurumlu bu partiyi özellik ve öncelikle Sayın Cumhurbaşkanından dolayı seviyor, benimsiyor, destekliyor..
Niye…
Sağlık’ta, eğitimde, ulaşım’da, turizmde, ticarette hatta sanatta reform düzeyinde hizmetleri gördüğü ve muhatap olduğu için..
AK Hükümetlerin hafızalara hatta yüreklere kazınan 2 reformu öncelikli..
Biri sağlıkta diğeri eğitimde..
Vatandaş sağlıkta insanca hizmet almanın mutluluğunu yaşıyor..
Diğeri eğitim..
Türkiye’nin hemen ilini üniversiteye kavuşturarak, gençleri üniversite kapısı önünde umutsuz bekleyişten kurtaran AK Hükümetlerin, eğitimde diğer reformist atılımı ücretsiz ders kitabı dağıtımı oldu.
İlkokuldan Liseye kadar öğrenciler okul açıldığında ders kitaplarını sırasında buluyor.
Tarihi bir atılım bu..
Ücretsiz dağıtılan ders kitaplarının ortalama değeri birkaç bin lirayı geçiyor..
Aileler, özellikle dar gelirli aileler ders kitabı çilesi yaşamıyor..
Kimin sayesinde..
Elbette şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın elbette.
Ancak..
Yazımızın girişinde vurguladığımız gibi AK Partiye gösterilen teveccühün temelinde ve esasında Sayın Cumhurbaşkanına duyulan sevgi ve saygı var..
Vatandaşın derdiyle dertlenen, onu gündelik yaşamın çilelerinden kurtaran ve geleceğine umutla bakmasını sağlayan lidere olan sevginin tarifi mümkün değil..
Ücretsiz kitap dağıtarak, bu alanda hem Cumhuriyet tarihimizde bir ilki başlatan, hem de dünyada eğitimde fırsat eşitliği ilkesini bir eserle ilk kez ortaya koyan Sayın Erdoğan, her okul başlangıcında halkın duasını alıyor..
Özellikle dar gelirlilerin ve yoksulların..
Fakat..
Her lider başarısını bürokratlarıyla yaşatır..
Ya da bürokratlar liderin reform, yatırım ve hizmetlerinin aksamasına izin vermez..
Vefanın, bir hizmet önderine saygının ifadesi de budur.
Ne ki..
Erzurum’da bu şehre yakışmayan, benzeri Türkiye’de yaşanmayan bir olaydan söz edeceğiz.
Okullar 15 eylül’de açıldı..
Bugün 11 kasım..
Aradan yaklaşık iki ay geçti..
Bu şehirde bir Anadolu Lisesinde kitap yetersizliği sebebiyle iki öğrenciye bir kitap dağıtıldı.
Kitap gelecek denildi, veliler avutuldu..
Öğrenci velileri çocukları eğitimden geri kalmasın diye fiyatları bin 500 TL’ye varan yardımcı ders kitabı alarak, çocuklarının eğitimden geri kalmaması için gayret sarf etti..
Yanlış okumadınız..
Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda bile görülmeyen bir olay yaşandı Erzurum’da..
2 öğrenciye bir kitap dağıtıldı..
Gerekçe kitapların eksik geldiği..
Tam iki aydır, tam iki ay..
Öğrenciler de velilerde kitap bekliyor..
Bu olaya öğrenci velilerinin  telefonla ilettikleri bilgi ile tanık olduk.
Nevzat Karabağ Anadolu Lisesi gibi eğitim kalitesi yüksek ve saygın bir okulda 9’uncu sınıflarda yaşanıyor bu olay..
Bugün 11 kasım..
Hala bazı öğrenciler arkadaşlarıyla bir kitabı paylaşıyor.
Bu tip olaylar karşısında oldukça hassas olan sayın valimizin olaydan haberdar olmadığını biliyoruz.
Ama il Milli Eğitim Müdürlüğü haberdar..
Kendi çocukları, arkadaşıyla bir kitabı paylaşsalardı, iki aylık gecikme olur muydu bilmeyiz..
Ne ki, Nevzat Karabağ Lisesinde 9’uncu sınıflarda iki öğrencinin bir kitabı paylaştığını biliyoruz.
Bunun adı nedir sizce..
Eğitimde skandal mı?
Yoksa bir liderin reformunu küçük memnuniyetsizlikler oluşturarak kesintiye uğratmak mı?
Adını siz koyun..
Ancak..
Eğitim literatürüne, hatta AK Parti Dönemi Eğitim tarihine girecek bir olay..
Hükümet milyarlarca lira harcayarak ücretsiz ders kitabı bastırıyor.
En ücra köylere kadar dağıtım yapılıyor..
Erzurum’un göbeğinde, doğunun metropol şehrinde bir lisede bazı öğrenciler kitaplarını arkadaşlarıyla paylaşmak zorunda bırakılıyor..
Üstü örtülecek bir olay değil..
Neticede öğrenci velileri ders kitaplarını fotokopi yaptırarak, öğrencilerinin eğitimde geri kalmamasını sağlıyor..
Çoğu binlerce lira vererek yardımcı kitap da alıyor.
Dikkat çekilecek nokta, bir eğitim reformuna karşı sergilenen ilgisizlik..
Dedik ya, Milli eğitim yetkililerinin çocukları böyle bir durumda kalsa idi ne yaparlardı..
Garibimize giden şey vekillerin bu durumdan haberdar olmaması..
Sayın Cumhurbaşkanının sevgisiyle halktan oy alarak mebus olanlar bu durumdan haberdar mı acaba?
Erzurum’un meşhur bir sözü vardır..
‘Türbeyi aziz eden bekçisidir’ derler..
Bunu hükümetlerin reformlarını bürokratlar yaşatıra çevirelim..
Sonra Erzurum’daki duruma tercüme edelim..
Napolyon’a ait olan bir sözü de hatırlatmakta yarar var:
‘Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir orduyu düşürür’ diyor..
Biz ne diyelim..
El insaf diyelim..
El vicdan diyelim..
Ve 15 eylül’de başlayan eğitim dönemi sürecinde takvimler 11 kasımı gösterirken hala kitap bekleyen öğrenciler ve velileri gibi biz de bekleyelim görelim..
 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 serra
 12 Kasım 2014 Çarşamba 05:21
erzurumlu milletvekili varmı hangisine bakarsan bak ne yapıyorlar hiç ortada bile yoklar.onlar sadece mecliste kavga etsinler çevre kazanıp yatırım yapsınlar,mağazalar açsınlar,keselerini doldursunlar başbakan erzuruma geldiğinde o gün sadece birkaç saat erzurumda görünüp kaybolsunlar.oonlar erzuruma misafirden daha misafirler.iki yada daha fazla öğrenCi aynı kitabı kullanıyormuş şimdi bu sorun mu şehrimizde.bizlere neler yutturuluyor neler kabullendiriliyor.kulelerimiz yıkıldı kimsenin sesi çıkmadı,inşaat mağduru binlerce insan var kimse çözüm bulmadı hergün bir tantana bir oyalama.ama dur bak seçimler yaklaşsın ortaya çıkıp tesbih tanesi gibi dizilip karınca gibi çalışırlar 2 yada 3 dönem aday olup parayı götürsünler diye.
 mert
 12 Kasım 2014 Çarşamba 00:40
sayın gazeteci. milli eğitimde keşmekeş had safhada. torpil, adam kayırma, ayak kaydırma, adamına göre davranma vs vs.
 Mami
 11 Kasım 2014 Salı 20:49
Eğitimde durum içler açısı bence. Dün Meclis'te 84 puan alıp ataması yapılmayan Erzurum'da okumuş bayan öğretmenin gözyaşlarını herkes izledi. Hem öğretmen yok kitabı ne yapacaklar. Siz vicdanı olan gazeteciler bu durumu kaç kere yazdınız? Atanamayan boşanan aileleri, Atanamayan intihar eden öğretmenleri kaç kere yazdın? 2004 yılında atama bekleyen öğretmen sayısı 174 bin iken bugün kaçtır, siz gazetecisiniz bu rakamı yazabilir misiniz? 360 bin değil mi? Neyse bu konuları siz yazmazsınız. Biz yine Erzurum'da hiçbir sorun yok diyelim olmaz mı?
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Kanal Erzurum