MENÜ
Erzurum 12°
Kanal Erzurum
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Erzurum’un Altın Babası…
Mahmut Akdağ
YAZARLAR
11 Ağustos 2013 Pazar

Erzurum’un Altın Babası…

Bayram ziyaretlerinde ilgi çekici bir hikaye anlatıldı..

Erzurum’a ait..

Bu topraklara ait bir rivayet..

Olay 19’uncu yüzyılda yaşanmış..

Şenkaya’nın Barik diye bir köyü var..

Göçün çok az olduğu nadir yerleşim alanlarından biri..

Göle yolu üzerinde..

Bu köyde Altın Baba hikayesi nesilden nesile paylaşılıyor..

Gençlere örnek, insanlara hayat klavuzu olsun diye.

Köyde ahırı, mereği dolu, tarlası tapanı dağı taşı tutmuş bir adam yaşıyor..

Ama mütevazi, ama edepli..

Övülmeyi, farklı ve üstün görünmeyi sevmeyen, bu yüzden zenginliği içinde tevazu sığınağında yaşamayı tercih eden bir Allah dostu..

Komşusu aç iken tok yaşamayı zulüm bilen bir arif..

Köyün etrafında bir çok yayla ve başka yerleşim alanları da var..

Altın Baba, köyün etrafındaki onlarca köyün yaşayanlarıyla komşuluk etmeye oldukça dikkat ediyor.

Komşu köylerin ölülerine mezar, doğanlarına beşik oluyor..

Ama tevazu kalıbı içinde..

Zenginliği dillere destan olan bu adam, yardımlarını, fukaraya, dula, yetime desteklerini de müslümanca yapıyor..

Hissettirmeden, söylemeden, reklam etmeden..

Kendince bir yol bulmuş..

Bayram sevinç zamanı ya..

Bayramlar özellikle çocukların temiz ruh dünyalarında yaşamak ya..

Fukaraya para verse duyulacak..

Birine iaşe gönderse tellelem teşt olacak.

Öyle bir usülü benimsemişki bu Müslüman..

Yaşadığı köy ile yakın yerleşim alanlarındaki köylülerin çocuk sayısını, adlarını ve yaşlarını araştırmış..

Tek tek kayd etmiş..

Sonra Her çocuğa bir altın almış..

Hepsini de ayrı kese içine koymuş..

Ziyaret ettiği her evde yalnızca çocuklara vermiş bu armağanı…

4 kişinin yaşadığı eve dört, beş kişilik aileye beş altın..

Ama kese içinde..

Yardımın adı bayram hediyesi..

Maksat çocukları sevindirmek..

Ama niyet, yardım ettiği insanların haysiyetini, onurunu zedelemeden varlığını onlarla paylaşmak.

Para verse, yardım ediyorum dese, o insanları utandıracak.

Onurlarını kıracak..

Ama çocuklara hediye olunca, gönüller kırılmayacak..

Yıllarca yardımlarını böyle yapmış adam..

Bayramda, kandillerde..

Çocuklara altın armağan etmiş, aileleri sevindirmiş..

Şimdi ramazan yardımlarını, iaşe ulaştırılan insanları afişe ederek, onlarla resim vererek bir tekebbüre ve çirkinliğe bulaştıranlara inat, o, Hakk’ın verdiğini, yine Hakk ölçülerince ve edeple ve insanca ulaştırmış yoksullara..

Adı o yüzden Altın Baba olarak kalmış..

Kıssayı anlatanlara, Altın Babanın kabri, türbesi var mı diye soracak olduk.

Yok dediler, taşsız bir kabir istemiş..

Toprakla hemhal olmuş…

Peki nerede diye sual edince..

Bize bu hikayeyi nakleden beynimize kazınan ilgi çekici bir cevap verdi..

Nerede olacak bey dedi, nerede olacak..

Onun kabri fukara gönüllerinde..

Böyle biri yaşadı mı yaşamadı mı bilmiyoruz..

Tabiri caizse anlatanların yalancısıyız..

Ama gördüğümüz bir şey var..

Altın Baba, bir dadaşlık klavuzu olarak o köylerde hala yaşıyor..

Rahmet niyazları ve dualar gönderiliyor..

Belki böyle biri yaşamamış..

Belki böyle biri hiç olmamış..

Ama dualar Altın Baba gönüllülere hep ulaşmış…

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 muammer yılmaz
 13 Ağustos 2013 Salı 18:52
mahmut bey inanın harika bir yazı yazmışsınız,her açtığımda bu siteyi sizin yazdıklarınızı mutlaka okurum...böyle civanmert babacanlar yine var çok şükür,ama maalesef yaptıklarını çarşaf çarşaf yerel gazetelerde yayınlayanlar var...özellikle istanbulda ki dernekler ve derneklere sahip çıkan erzurumlu iş adamlarının bir kısmı yaptıkları her hayırlı şeyleri mutlaka yayınlarlarlar millete duyururlar,hasbilikten diğergamlıktan uzak bu tavır benim gibi düşünenleri derinden yaralıyor...bir noktayada değinmek istiyorum tevazu içinde iki büklüm olan insanlarıda maalesef onure edenimiz yok,çünkü mesele allah rızası olmadığı için her büyük godaman(bağışlayın) acaba bugün uçabildimmi insanların gözünde deyip büyük beklentilere giriyor... sıradan basit bir adamım,basitim evet ama mesele erzurum olunca gece gündüz düşünürüm,caddeleri aklıma gelir,tarih kokan mekanları hanları aklıma gelir,çok severim erzurumu,alvar köyüne gidip ağlamak isterim mesela,duygularım kırık döküktür,çünkü rızayı ilahi yi memnuniyetin dışında herşey mevcut godamanlarımızda(afedersiniz)ve fukaralarımızda...neyse kusura bakmayın sizden birşey isteme ukalalığında bulunup ibrahim erkal hakkında güzel bir yazı kaleme almanızı istemiş olmam sizin hakkımda suizan yapmanıza sebebiyet verir mi acaba...mesela onun yaptıkları hiç konuşulmuyor erzurum için onunla şahsen tanışıyorsam allah hesabını sorsun ama o erzurumun has evladı ve erzurumu dünyaya tanıtan çok değerli bir müzik adamı gönül insanı...neyse çok fazla yazmayalım hoşuna gitmeyebilir bazı herşeyi riya gösteriş kokan zatların...amacım herşey güzel olsun erzurum için çünkü erzurum bu başka bir yer değil...dua edin lütfen
 saffet kaleli
 12 Ağustos 2013 Pazartesi 18:20
Dinimiz emride bu zaten şimdi göstere göstere yapılanlar yardım değil şovvvvvvv
 misafir
 12 Ağustos 2013 Pazartesi 11:43
günümüzde yapılan yardımları duyurmak neredeyse moda haline geldi yardım verilenler bu yolla aslında mahçup duruma da düşüyor .Peki bu durum nasıl önlenebilir özellikle toplu yardımlarda (belediyeler,dernekler vs) basın davet edildiğinde duyarlı basın davete icabet edip duyurmasa.. daha iyi olmaz mı?
 hayati
 12 Ağustos 2013 Pazartesi 03:35
hayatin telaseleri bu tur hassasiyetleri unutturuyor.
 metin Karaca
 12 Ağustos 2013 Pazartesi 01:59
şimdi herşeyimiz desinler için. Onun içinde toplumsal barış sıfır...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Kanal Erzurum