Gazeteci gördüğü noksanları ilgili birimlerin dikkatine sunmak durumundadır.
Aksi halde kamu görevini yerine getirmemiş olur…
Bir müddet önce gazetemiz okurlarından duyarlı ve nitelikli birisi başına gelen bir durumu sohbet konusu yaparak aktarmıştı…
Biz de bunu köşemizden irdelemiş, Vilayetin dikkatine sunmuştuk…
Valilik ilgi gösterip durumu araştırmış…
Bizimle konuşulunca, kaynağımızı arayıp söz konusu kurumun kendileriyle irtibata geçip geçemeyeceğini sorduk; olur cevabını alınca da, telefonu verip karşılıklı görüşmelerini sağladık…
Ardından bir açıklama yapıldı…
Aşağıda ayrıntısıyla sunuyoruz…
Ancak, şunu çok net bir biçimde söyleyelim ki, bu işleri dert edinen bu okurumuz da, başka konularda rahatsızlığını dile getirenler de aklı başında insanlar…
Birilerini şikayetten keyif alacak gibi bir marazi halleri yok!
Yapılan değerlendirmenin satır araları buna işaret eden anlamlar içeriyor…
Bu dil, vatandaşı hafife alan bir dil…
Bunu biz koca bir ayıp olarak görüyoruz…
Orta yerde bir ilgisizlik yaşanmış…
Bunu alıp gereğini yapmak ve ilgi düzeyini yükseltmek yeterli iken, mazeret, yahut karşı tarafı suçlayıcı yaklaşım da neyin nesi…
Unutulmasın ki, kimse dokunulmaz değil…
Kurumlar ve çalışanlar da…
Dikkat edilirse bir hususun altını kalın puntolarla çizdik ki, Başbakan’ın tarzı yaklaşımı kurumlara hakim olmalı…
O’da her fırsatta vatandaşa kolaylık sağlanması gerektiğine vurgu yapıyor…
Bizim işimiz de olanı biteni takip ve aktarmak…
Bu olayın da takipçisi olmaya devam edeceğiz…
Her neyse…
Fazla ayrıntıya girmeden açıklamayı aktaralım…
***
Gazetemize gönderilen açıklama aynen şöyle:
“08.04.2013 Tarihinde Erzurum Gazetesinde çıkan haber üzerine yapılan araştırma ve değerlendirme sonucunda; yapılan haberde, Aile Danışma Merkezine müracaat için gelen ve ismi belirtilmeyen şahsın Erzurum Gazetesi Köşe yazarı Mahmut AKDAĞ ile yapılan röportajında kuruma gelerek Sosyal Ekonomik Destek Yardımı için başvuruda bulunmak istediği ve kendisinin bir saate yakın bekletildiği ve kendileri ile ilgilenilmediği iddia etmiştir. Ancak Şahsın kuruma geldiği saatlerde Sosyal Ekonomik Destek birimi görevlileri inceleme için kurum dışında olduğu, Danışma masasına bakan kurum personelinin başka bir müracaatçı ile psikolojik destek görüşmesi yaptığı ve kurumuza yapılan Sosyal Ekonomik Destek başvurularının yoğunluğu nedeniyle başvuruda bulunmak isteyen Ç.Ş ve D.S’nin bir süre beklemek zorunda kaldığı kendisine görüşmeler bitince işlemlerinin yapılacağı ifade edilmesine rağmen müracaatta bulunmadan kurumu terk etmişlerdir.
Yapılan araştırma ve değerlendirme sonucunda; C.Ş ve akrabası olan D.S ile iletişime geçilerek Sosyal Ekonomik Destek başvurunda bulunmak için kuruma çağrılarak başvurularının alınacağı ve değerlendirileceği kendilerine ifade edilmiştir.”
***
Söylemesem içime dert olacak…
Yukarıdaki açıklamayı yazan arkadaşımız bu işleri takibi pek ciddiye almıyor olacak ki…
Köşemizde değerlendirdiğimiz bir konuyu, haber yaptığımızdan, röportaj’dan filan bahsediyor…
Kırmak, üzmek istemiyoruz da…
Bu üslup ve değerlendirme şekline bakınca ister istemez aklımıza o meşhur darbı mesel geliyor…
Hani herkes bilir ya…
“Ayinesi işidir kişinin lafa bakılmaz” diye…
Uzatmayalım…
Umalım maksat hasıl olsun…
Ve Sayın Başbakanın serlevha ifadesiyle…
Garip gurebanın, fakir fukaranın işi hallolsun…