Cumhurbaşkanımızın verdiği ders..

Cumhurbaşkanımız dün tarihi bir yargıda bulundu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ni kabulünde Türk Milli Takımının Brezilya karşısında aldığı yenilgi üzerinden yapılan yorum ve yaklaşımlara net bir vurgu yaptı ve ‘Fatih Terim ne yapsın, çıkıp kendisi mi oynasın’ diyerek, Türk futbolunun cumhuriyet tarihindeki en büyük 3 marka değerlerinden biri olan Terim’e sahip çıktı.
Önce bir kayıt düşeyim.
Bendeniz haşlak bir Fenerbahçeliyim.
Galatasarayla işim olmaz..
Ancak..
Terim gibi bir değeri takımlar üstü görürüm..
Mustafa Denizli, Şenol Güneş ve Fatih Terim Türk futbolunun marka değerleridir.
Terim’in başarı grafiğini çizecek değilim..
Ama insaf, izan sahibi ve futbolla ilgilenen herkes bu gerçeği hatırlayacaktır.
Ne ki..
Dikkat ediyorum..
Terim Galatasaray’ın başına geçtiğinde de, Milli Takıma geldiğinde de hemen bir eleştiri gurubu oluşuyor..
Ağzı üstüne gelen gelmeyen, futboldan anlayan anlamayan Terim’i beğenmiyor, eleştiriyor, yeriyor.
İçlerinde kimler yok ki..
Terim’in amatör ligden Avrupa’ya taşıdığı futbolcular bile var.
Hayatlarında kendilerinin oluşturduğu hiçbir başarısı olmayan, başkalarına yük olarak bir yere gelen insanlar bunlar..
Çoğu vefasız..
Terim’in ekmek, ün sahibi yaptığı adamlar.
Terim’in uluslar arası değerine asılarak, para kazanan adamlar..
Bakın mesele futbol değil..
Mesele marka olmak..
Türkiye’de en zor iş bu.
Marka olursanız, ayaklarınızın üstünde durup, işinizi doğru yapar ve yükselirseniz sizi aşağıya çekmek için eteklerinize yapışırlar.
Mesele bu..
Haset, kıskançlık..
Kimden..
Çapsız, özelliği olmayan insanlardan..
Niye..
Terim Erzurum deyimiyle tam bir delikanlı..
Dik duruşlu ve omurgalı..
Eser sahibi..
Kimseye eyvallahı yok..
Elinin emeğini yiyor.
Sen misin böyle yapan..
Tüm bilgisi televizyondaki maçlardan beslenen, birkaç gazete patronunun arka çıkıp köşe yazdırdığı adamlardan tutun da, Terim sayesinde, yine Erzurum deyimiyle ahır sekisinden villalara kavuşan futbolcu eskileri iş başında.
Aynı şeyi Türkiye’yi futbolda Dünya üçüncülüğüne taşıyan, sporun düşünen ve üreten beyni, hayat tarzıyla örnek insan Şenol Güneş için yapmıyorlar mı?
Aynı perspektiften Erzurum’a da bakın..
Ticarette, sanatta, ilimde, siyasette, Bürokraside öne çıkan kim varsa, ama kim varsa eleştirilir.
Önü kesilmeye çalışılır.
Erzurum’da düşünmek, üretmek, öne çıkmak, değer üretmek, dahası yakışıklı ve güzel olmak bile suç gibidir..
Farkındalığınız varsa yandınız..
Ne özeliniz kalır, ne gizliniz..
İftiraların, bühtanların bini bir para olur.
Yanarsınız..
Baki:
‘Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil’ diyor ya..
O durumdayız.
Sayın Cumhurbaşkanımız bir ehli dil olarak bir markaya sahip çıkıyor ve hepimize tarihi bir ders veriyor..
Hepimize..